Sunday, October 30, 2011

Maldivler


Maldivler'in başkenti Male'ye İstanbul'dan direkt sefer yok ne yazık ki.. Doha aktarmalı gittik ve yaklaşık 10 saatte Male'ye ulaştık..

sabah saatlerinde Male'ye yaklaştığımızda uçak alçalmaya başladı ve camdan Hint Okyanusu'na baktığımızda, bakakaldık :) olamaz böyle bir manzara.. onlarca mercan adasının yanyana olduğunu düşünün.. bazılarında oteller var, bazıları ise ıssız.. o an anladık ki, gerçek olamayacak kadar güzel bir ülkeye gelmiştik..

Male havaalanı aslında başkent Male'nin bulunduğu adanın yanıbaşındaki başka bir adada.. gideceğiniz otelin uzaklığına göre ya hız botuyla ya da hava taksisiyle adaya transferiniz yapılıyor.. biz hız motoruyla yaklaşık 20 dakikada adamıza gittik..


ve adamızdayız..

hoşgeldiniz kokteyli ile karşıladılar bizi.. ardından da kalacağımız villaya geçtik.. onların villa dedikleri bizim anladığımızdan biraz farklı :) su evleri..


bahsettiğim böyle birşey :)

güneşlenme terası olan, özel jakuzisi olan, ahşap bir merdivenden resifin turkuaz sularına kendinizi bırakabileceğiniz size özel su evleri.. bungalovdan biraz daha fazlası.. tabii daha lüksleri de vardı, jakuzinin yerini yüzme havuzunun aldığı villalar gibi..


keyfimiz yerinde :) süper bir tatil bizi bekliyor..


adada denize girmek için iki alternatifiniz var.. ya su evinizden kendinizi resife bırakırsınız ya da bembeyaz kumsaldan denize girebilirsiniz.. kumsaldan denize girerseniz size Baby Shark'lar arkadaşlık eder :) henüz insan etine sulanacak kadar büyük değiller, şimdilik zararsız ufaklıklar.. resifin içindeki sığ sularda kendilerini güvende hissediyorlar ve yeterince büyüdüklerinde okyanusa açılıyorlar..

biz genelde kendi su evimizden denize girmeyi tercih ettik.. su evleri adayı çevreleyen mercan kayalıklarına daha yakın oldukları için hem deniz sahildeki kadar sığ değil hem de ufak mercan kayalıklarının arasında yüzüp rengarenk balıkları yakından görmeniz mümkün.. şansınız varsa bir baby shark'a da rastlayabilirsiniz :)


su evinizdeki güneşlenme terasınızda şezlonga uzanıp içkinizi yudumlarken kitabınızı okuyabilir, güneş batmak üzereyken de turkuaz sularda denize girebilirsiniz..
dedim ya gerçek olamayacak kadar güzel ve gerçek..


yoo hayır, yanlış görmediniz.. bir yarasa.. biraz farklı.. martı büyüklüğünde ve vejeteryan :) sadece adadaki tropikal meyvelerle besleniyorlar.. adamızda iki tane vardı.. her zaman olmasa da bazen kendilerini gösterdiler..


adada denize girmek dışında da yapabileceğiniz çok şey var.. tenis oynamak gibi.. ama unutmayın burada herşey para.. raket kiraladığınızda elbette para verirsiniz ama daha önce tenis topu için ayrıca para verdiğimi hiç hatırlamıyorum..

tabii palmiye ağaçları arasında tenis oynamanın keyfi bir başka..

ada seçerken nasıl bir tatil istediğiniz çok önemli.. sadece deniz ve kum değil, biraz da eğlence ya da spor olsun diyorsanız daha büyük adaları seçmeniz lazım.. küçük adalarda butik oteller var, ama oralarda alternatifler sınırlı..


adamızda balık tutmak için turlar düzenleniyordu.. bunlar basit turlar olabileceği gibi profesyonel turlar da olabiliyor.. fotoğraftaki tekne kılıç balığı avı için hazırlanmış özel bir tekne..

bir gün biz iskeledeyken iki devasa kılıç balığı getirdiler, kamera yanımda olmadığı için fotoğraflarını çekemedim..


ilk dalış deneyimimizi Maldivler'de yaşadık.. bir saatlik bir eğitim sonrası yaklaşık bir saatlik bir dalıştı.. yedi metreye kadar daldık.. tek kelimeyle harikaydı..

her adada dalış merkezi yok, o yüzden araştırmadan gitmeyin..


bu kıyağımı unutmayın.. adadaki en muhteşem yaratıkla sizi başbaşa bırakıyorum.. kendisini görüntülemek hiç kolay olmadı.. adadaki tatilimiz boyunca birkaç defa karşılaştık bu vatozla ama her seferinde kameram yanımda değildi..
adadan ayrıldığımız son gün, sabah altıbuçukta çektim bu fotoğrafı :) uyuyan güzeli uyandırmadan usulca uzaklaştık oradan..

işte size Maldivler..








* birkaç gün sonra Lizbon'a gidiyorum, fotoğraflarla döneceğim..

Sunday, October 16, 2011

El Ele

sevgilinin gözünden Maldiv Adaları..

ya da eşimin gözünden mi demek lazım :)

evet yoğun günler hızından biraz kaybetti neyse ki.. İstanbul’daki evimize yerleştik.. ancak ondan önce balayı için bir haftalığına Maldiv Adaları'ndaydık..

Maldivler için ayrıca bir yazı yazmak istiyorum.. paylaşmak istediğim çok şey var.. hani olur da bir gün yolunuz Maldivlere düşerse diye..

gelelim benim de cevabını çoktandır beklediğim o soruya.. evlilik hayatımda çok şeyi değiştirdi mi?

belki bu soruya cevap vermek için henüz çok erken, ama hissettiklerim cevabı çoktan verdi bile.. kesinlikle hayır..

galiba bunun tek nedeni hem eşimin hem de benim olgun insanlar olmamız.. yani bir şekilde hayatta bir yerlere gelmiş, belli bir çevresi olan, yaşam tarzı belli olan, birbirini olduğu gibi seven ve kendinden çok ödün vermeyen, bazen tartışan ama her zaman barışan bir çiftiz..

biliyorum zor günlerimiz olacak ve biliyorum bazen birbirimizden nefret edeceğiz..

ama her zaman el ele yürüyeceğiz..