Monday, June 22, 2009

7Kapı


Sevgili Yasemin’le dün akşam 7Kapı’daydık.. tavsiye ederim.. Bahçeli’de olup da, cistak cistak geçen arabalı zibidilerden uzakta, biraz Kumkapı havasında, belki de Ankara’daki nadir mekanlardan birindeyiz..

Yasemin’le sohbet etmek çok keyiflidir, çünkü düşündüğünü pat diye söyler :)

ben de tam bunu istiyordum.. yani biraz dertleşmek ve Yasemin’le şu kafamı kurcalayan iş konusunu karşılıklı konuşmak istedim.. bunun için de en iyi yerin 7Kapı olduğunu düşündüm..

düşünün bir kere, zaten dobra bir bayanı içkili bir mekana götürürseniz ne olur.. canınıza okur :)

ve başladık konuşmaya..

Timurrrr (o hep öyle der) sen yapamazsın..

bir kere sen rahatına düşkün bir adamsın.. sıkıntıya gelemezsin.. hep gezmek dolaşmak istersin.. mesai mefhumunun olmadığı bu işler sana göre değil..

adam seni gecenin bi vakti arayacak ve toplantıya çağıracak ve sen o sırada arkadaşlarınla olacaksın.. o an ne yapacaksın veya ne düşüneceksin?

sonra hep şık olmak zorundasın.. toplantılar, kongreler şunlar bunlar.. evet, belki daha fazla kazanacaksın ama harcaman da ona göre fazla olacak..

hem şu an çok stabil bi hayatın var.. herkes yıllarca koşturur sonra rahat bir iş arar.. sen ise rahat bir işi bırakıp(yani sence rahat bir iş) o koşuşturmanın içine girmek istiyorsun..

hem sen presentable falan da değilsin..


haha sohbetin en keyifli anı da burasıydı.. "sen kel, fodul bi adamsın, ne presentable’ı" demek istedi sanırım haha

"ya Yasemin istiyorum ama.. en azından denemek istiyorum.. olmazsa olmaz.. doktora iş mi yok ya.. hiçbir şey bulamasam, gider özel bi hastanede nöbet tutarım.."

tamam haklısın.. denemek istiyorsan dene tabii, ilerde keşke yapsaydım demezsin en azından..

ama Timur sen dürüst bir insansın.. O Dünya'da neler dönüyor haberin var mı?
(pazarlama sektörünü kastediyor)

sen yapamazsın!

ve konuşmanın en veciz kısmı.. ve benim de favorim;

“onların hiçbiri sen değilsin !!!”

Yasmincim (ben genelde öyle derim) sağol, iyi ki varsın..

peki bu konuşmadan sonra değişen bir şey var mı?

hayır yok :)

denemeye kararlıyım...

Thursday, June 18, 2009

Maslak'ta Bir Plaza


kuru temizlemeden yeni çıkmış, çakı gibi ütülü takım elbisemle içeri girdim.. elbise çakı gibi de, içindeki o kadar dik durabiliyor mu çok emin değilim :)

kapıdan girerken fark yüzünüze çarpıyor adeta.. fazlasıyla abartılı güvenlik önlemlerine bakıyorum bunlar da nedir diye.. tamam, hastanelerde de vardır güvenlik önlemleri ama orda amaç hastaların sağlığını korumaktır.. buradaki ise tamamen size bir suçluymuşçasına davranan mekanik ve biraz da hümanik bir sistem..

danışmaya yaklaştım ve "falanca şirketle randevum var" dedim..

hemen telefona sarıldı ve “Timur Bey geldiler efendim” dedi, danışmadaki cici bayan..

sonra da, okey almış olsa gerek, “buyrun siz biraz oturun, ben sizi çağıracağım” dedi..

bu sırada plazaya giren çıkanları izlemeye başladım..

çalışanlar retina kontrolünden geçerek içeri giriyor.. benim gibi dışarıdan gelenlerin ise danışmadayken fotoğrafı çekiliyor ve bunun bir örneği yaka kartı olarak size veriliyor.. ve randevu aldığınız kişi okey dedikten sonra içeri girmenize izin veriliyor.. kiralık kasa dairesine iner gibiyim.. pardon bu sefer inmiyorum çıkıyorum.. sayısını hatırlamadığım asansörlerden biriyle..

derken iş görüşmesi başlıyor..

İKY Uzmanı gayet saygılı ve kurallara uygun hareket ediyor.. içeri girer girmez önündeki forma birşeyler not ediyor.. tahminim, görüşmeye zamanında geldiğimi ve yukarda bahsettiğim çakı gibi takım elbisemle presentable(!) olduğumu kaydediyor :)

görüşmeci son derece profesyonel.. masanın üzerinde, görüşmecinin hemen yanında daha önceden göndermiş olduğum bana ait CV gözüme ilişiyor.. ve sorular başlıyor..

sanırım bir insan için en zor olan şey, kendini olduğundan daha iyiymiş gibi gösterme çabası içine girmesi.. görüşme sırasında olabildiğince dürüst davransam da bazı yerlerde kendi kendime OHA! dediğim anlar da olmadı değil :)

galiba biz insanların doğasında var bu.. hep yukarda olma isteği.. ben böyleyim ben şöyleyim havası..

görüşmenin en sevdiğim kısmı “ben de seçici davranıyorum, her şirkete başvurmuyorum” dediğim andı :)

bilemiyorum, burada yanlış mı yaptım yoksa doğru mu, ama gerçek buydu.. eminim karşı taraf için fazlasıyla itici bir yaklaşım olmuştur..

ve eminim adam içinden,

“ya senin gibi kaç kişiyle görüşüyoruz haberin var mı?"

ya da

“sen kendini ne zannediyorsun?” demiştir..

napalım, aldığımız onca İnsan Kaynakları dersi bile içimizdeki o Yüksek Ben’i törpüleyememiş..

zararın neresinden dönersek kardır diyerek, ücret konusunda fazla abartmıyorum ve ayaklarımın yere bastığını hissediyorum çok şükür :)

görüşmenin sonunda Sevgili İKY Uzmanı, “Timur Bey bu pozisyon için 14 kişiyle görüşme yapacağız” dedi..

yani elemem gereken daha 13 kişi var sevgili okurlarım..

ve üstelik tekrardan görmeyi çok istediğim bir hatunla da görüşebilmiş değilim!

özetle, geçen haftaki İstanbul ziyaretim, bana yeni KGS kartımı deneme fırsatı vermesi dışında çok verimli geçmedi, üzgünüm !








*Mavi Tur planımız hazır.. ayrıntılar sonra..