Saturday, June 14, 2008

Teras Mangal Parti

Bundan iyisi olsa olsa "beach party" olurdu :)

Uzun zamandır planladığımız teras mangal partiyi nihayet gerçekleştirdik. Ankara'nın en güzel manzarası eşliğinde... Bir tarafta Anıtkabir ve Kocatepe Camii, diğer tarafta Atakule, Sheraton Oteli ve Çankaya Köşkü...


Devrim'in evindeydik perşembe akşamı... Hazırlıklara birkaç saat öncesinden başladık ve gelecek olan hatunlara ayıp olmasın diye önden temizlik yaptık ...
Dört kedili bir terası temizlemek hiç de kolay olmadı haliyle :)
Küçük canavarları mama ve sütle kandırdım. Mangal vakti geldiğinde ise çoktan köşelerine çekilip şekerlemeye başlamışlardı.
Aslında mahallenin bütün kedileri Devrim'in sayılır. Karnı acıkan hoop evde... Napalım? Gönlü geniş 1.97'lik minik arkadaşımın :)

Partide master grubundan arkadaşlar ve yeni tanıştığım doktor ve diş hekimi kardeşler vardı. Günün sürprizi ise Amari'ydi. Daha 23'ünde, çikolata renkli, cici bir kız Amari... Türkiye'de yaşamayı seçmiş bir New York'lu... Henüz Türkçe bilmiyor, ama sorun değil... Muhabbete kedilerden başladık ; derken rap, hip hop, reggie ; sonrasında Türk Yemekleri... Bir baktım, biz Amari'yle çoktan rakı bardaklarını tokuşturmaya başlamışız :)

Ayrıca grupta AFSAD kökenli bir hatun da vardı; sevgili Yasemin... Baktım mangal biraz gecikecek, hemen benim fotoğraf makinesini verdim hatuna ve ne oldu dersiniz? Işıkla dans etmeye başladı hatun... Yetmedi, konu mankeni olduk :)


Gelelim menüye... Tavuk pirzola, mangal sucuk, meze olarak humus, salatalar, lavaş ve her türlü içecek...
Her zaman derim; Adanalı, Antepli, Urfalı ya da Hataylı bir arkadaşınız yoksa birşeyler eksik demektir. Yoksa mangalın keyfine kiminle varacaksınız? Ankara'da en iyi Adana kebap nerde yenir ya da künefenin adresi neresidir, nerden bileceksiniz :)

Özetle; bolca X ve azca Y kromozumlu, lavaş arası humuslu, bol sohbetli ve çikolata renkli bir geceydi. Şahsen çok keyif aldım.

Biz bu yaz terastayız, haberiniz ola :)





Not: Eklemeden geçemiyeceğim... Dünkü nöbetimde meslek hayatımın güzel anlarından birini yaşadım. Herkesin "ex oldu" gözüyle baktığı bir hastayı döndürmenin mutluluğunu yaşadım. Akut MI (Kalp Krizi) sonrası kalbi ve solunumu duran 72'lik Mehmet Amca'nın yaklaşık bir saat sonra gözlerini açması ve hayata sımsıkı tutunması beni fazlasıyla duygulandırdı... Sizinle paylaşmak istedim; çünkü böyle anları malesef çok sık yaşamıyoruz.

2 comments:

FB said...

Yazi acmissiniz harika !! Bence o not kismi buyuk bir post olmali. Sahsen ben sizin yasadiginiz olaylari duymayi cok isterim.
FB

Timur said...

Figen,
gördüğün gibi yazı partiyle açtık.. napalım, TR'de açılış böyle oluyor :)

not kısmına post yetmez.. anlatacak o kadar çok şey var ki..