Friday, July 11, 2008

Bar ve Kırcaali

Köklerim...

Anne tarafım Balkanlı, babam ise Gümüşhaneli...

Dedem (Annemin babası) Bulgaristan Kırcaali doğumlu.

Ananemin babası Karadağlı... Karadağ’ın Bar kasabasından... Ahmedali Ailesi olarak bilinen bir aileden geliyor.

Ailenin en ünlü kişisi Süleyman Sırrı Barlı... Cumhuriyet kurulduğu yıllarda Zonguldak’ta kömür madeni işleten zamanının en zengin kişilerinden biri... Taksim’de apartmanı, Florya’da çiftliği, Çaycuma’da harası, altında arabası olan bir işadamı... Lüküs Hayat müzikalinde bahsi geçen zengin madenci... Malum, o zamanlar ne Koç var ne de Sabancı...

Ananemin babası, Süleyman Sırrı Barlı ile yakın akraba... “Barlı” soy ismi de Bar kasabasından geliyor.

Tabii, o zenginliğin benimle bir ilgisi yok ne yazık ki... Dolayısıyla bir züğürt olarak çenemi çok yormadan asıl konuya gelmek istiyorum :)

Bugün Bar ve Kırcaali’yi kardeş şehir ilan ettim.



Nedendir bilmiyorum, bugün köklerime uzanmak geldi içimden. Google ki, bana göre hayatımıza giren en güzel şeylerden biri, bana o kadar yardımcı oldu ki... Bar ve Kırcaali hakkında çok şey öğrendim ve bunu daha önce niye yapmadım diye de hayıflandım açıkçası...



Tarihi her zaman sevdim. Hele bizler gibi koca bir imparatorluktan gelen ve tarihi uçsuz bucaksız olan bir milletin evladı olarak tarihe duyduğum ilgi çok da doğal...

Bence ülkemizdeki her ailede, her evde bu inanılmaz geçmişin izleri var.



Ailemizin köklerine uzanma fikri bende hep var oldu...

Balkanlar, her zaman gitmek istediğim yerlerin başında geldi... Karadağ’a gitmek, Bosna’yı görmek, Bulgaristan’ı baştan başa dolaşmak, Makedonya’nın şehirlerini gezmek, Tuna Nehri’nin durgun sularında çocuklar gibi şen olmak istedim durdum.

İnşallah bir daha ki yaz...



İnternetten birkaç fotoğraf buldum, bana ait olmayan... Bar ve Kırcaali’den birkaç fotoğraf...

Size söz, bir gün benden de fotoğraflar olacak bu sayfada; Bar ve Kırcaali’den...






* Bundan tam 13 yıl önce, tarih bugünü gösterdiğinde Srebrenitsa’da binlerce Boşnak, Srebrenitsa Birleşmiş Milletler tarafından güvenli şehir ilan edildikten ve Boşnak milisler silahlarını teslim ettikten sonra, Sırplar tarafından katledildi. Bu katliamda Sırplar kadar Birleşmiş Milletler'in de suçu var.

Bosna Savaşı'nda hayatını kaybeden yüzbinlerce Boşnak’ın anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

* Pazar günü İstanbul’dayım. Üsküdar sahilinde düğünümüz var. Sevgili arkadaşım Defne evlenecek… Dile kolay, çeyrek asırı deviren bir arkadaşlık...

Defnecim, şimdiden mutluluklar diliyorum.

* Kırcaali fotoğrafları http://kircaalihaber.com/ adresinden alınmıştır.

3 comments:

Mine said...

Timurcum,
Benim hatırladığım ilk arkadaşım da Balkan göçmeniydi ve de soyadı 'Karadağ'dı.Yıllar sonra 2005'te görüştük.
Fotograflardan gördüğüm kadarıyla sizin oralar pek bi güzelmiş:)
Umarım en kısa zamanda gidersin. 2000'de Yunanistan'a gittiğim turda bir bey vardı. Ailesi Selanik'ten göç etmiş. Hazır oraya gitmişken gruptan ayrılıp köyünü ziyaret etmişti.

Gelelim Srebrenitsa'ya... Aslında bir post yazılabilirdi bu soykırım için ama sen söz etmişsin ben de bu konuda birkaç söz söylemeden geçemedim.

Ne acı ki Hollandalı BM askerlerinin gözü önünde olan bu soykırımda BM'nin dokunulmazlık adı altında suçlanamaması. BM bu durumda soykırıma göz yummakla kendi adını kirletiyor. Yine Srebrenitsa katliamının elebaşıları Bosnalı Sırp lideri Radovan Karadziç ile Bosnalı Sırp komutan Ratko Miladiç ise, BM savaş suçları mahkemesinin savaş suçu işledikleri gerekçesiyle yakalanmaları talimatına rağmen, hala kaçak durumunda.

Diğer yandan da Hollandalı bu BM askerlerine ülkelerinde madalya verilmesi çok düşündürücü.

Ayrıntı için birkaç link
http://www.cnnturk.com/DUNYA/haber_detay.asp?PID=319&haberID=480065

http://www.abhaber.com/haber.php?id=16207

http://www.timeturk.com/BMye-Srebrenitsa-davasina-red-17053-haberi.html

Tijen said...

Timur merhaba,
Gelsin gelsin zamanlar. Ben de bu yaz niyet ettiydim Balkanlara uzanmaya ya beceremedim. Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristan'a gidecektim güya. Başka bahara kaldı.

Timur said...

Mine,
Balkanları görmek çok istiyorum..
kültürel açıdan daha zengin bir yer yok sanırım..belki Kafkaslar Balkanlarla boy ölçüşebilir..

Srebrenitsa'da olan bitenler kin ve nefret kaynağı olmamalı, ancak hatırlanmalı ve hatırlatılmalı..

Tijen,
bence Balkanlara gitmesi gereken asıl sensin :)
Balkan yemekleri keşfedilmeyi bekliyor ve bunu en iyi yapacak olan da yine sensin..