Tuesday, November 17, 2009

Koç ve Bebiş

sizi yeni komşularım Koç ve Bebiş’le tanıştırayım..

isim babalarının ben olmadığı çok aşikar.. ben olsaydım “fındık, fıstık” gibi şeyler olurdu herhalde..

gerçi ikisi de delikanlı ve malum ay geldiğinde fantezilerini kimin üstünde deneyecekler çok merak ediyorum..

Koç ve Bebiş kelimenin tam anlamıyla iki farklı karakter.. hem de birbirine tamamen zıt iki karakter ..

aynı evde yaşayan, sahipleri aynı olan, aynı cins iki kedi nasıl bu kadar farklı olabilir, hayret ediyorum..

Bebiş çok utangaç.. hala beni gördüğünde kaçıyor..


Koç ise öyle değil.. inanılmaz meraklı bir oğlan.. girmediği delik yok.. ve çok daha cesur.. benden korkmuyor, hatta beni gördüğünde miyavlıyor, "beni de eve alsana.." diye..


ilk zamanlar Burhan Ağbi uyarmıştı, terasa açılan kapıları açık bırakma diye, “sonra senin eve alışırlar, baş edemezsin” demişti..

bir gün mutfak kapısı açıkken Koç eve girmiş.. ben de evden çıkarken kapıyı kapattım ve çıktım.. aradan 1-2 saat geçmeden Burhan Ağbi aradı..

"Timur, benim Koç senin evde.."

"nasıl olur ağbi? dışarı çıkarken koltukların altına bile baktım, belki eve girer de içerde unuturum diye.."

"ağbi sen bunları bilmiyorsun.. öyle bir yere saklanırlar ki, arasan da bulamazsın.."

"Burhan Ağbi sen merak etme, birkaç saat içinde evdeyim ağbi.."

derken eve geldim, kapıyı açtım ve karşımda Koç..

nasıl tırsmış anlatamam.. duvarın kenarından, duvara sürte sürte gidiyor.. mutfak kapısını açtım ve terasa çıkmasını bekledim..

bu arada içerdeyken boş durmamış, benim yatağa da işemiş vicdansız..

ben o koca yatağı sen işeyesin diye mi aldım uleeeyyynnn...!!!








*işte böyle dostlar, yeni komşularıma alışmaya çalışıyorum..

No comments: