Sunday, November 28, 2010

Yetmiyor


nadiren evimde olduğum bir günde hatırladım blogumu.. güneşli bir kasım öğleden sonrası, çok değil biraz ilgi bekleyen terasıma bakarak yazmaya başladım yine.. çiçekleri sulamak Burhan Ağbi'ye kaldı çoktandır.. neyse ki, şikayet edeceği son şey olduğunu bilmek rahatlatıyor beni.. dün kapının önünde sohbet ettik biraz, kucağımda Koç’la beraber.. Bebiş gittikçe benden uzaklaşıyor, Koç da bir o kadar yakınlaşıyor bana.. iki delikanlıdan niye sadece Koç’un sevilenler listesine girebildim ve bunun için ne yaptığımı bilmiyorum inanın.. bazen bir hafta eve uğramadığım oluyor ve geceyarısı eve geldiğimde, ışığı yakar yakmaz Koç bitiyor camlardan birinin önünde ve miyavlamaya başlıyor beni eve al diye.. bu sevgi gösterileri uzadıkça uzuyor çoğu zaman, ta ki ben yorgun bedenimi genelde televizyon karşısındaki kanepeye atana ve ışıkları kısana kadar.. bu ritüel belki de elli defa tekrarlanmıştır ve ben sadece bir veya iki defa kapıyı açıp delikanlıyı terastan içeriye buyur etmişimdir.. dedim ya seviyor beni, ama beni sevmesi için çabalamadım açıkçası, belki de ondandır bana sevgisi.. geçenlerde, yani bir iki ay oldu sanırım, güzelimle tanıştırdım Koç’u.. hemen yılıştı kerata.. kendini yere atıyor, bacaklarını uzatıyor, ters dönüyor, sevimli bakışlar falan, yapmadığı şey kalmadı.. bunlar boş dedim, boşuna uğraşma :)

bayramda İstanbul’daydım.. güzelimle İstanbul tatili yaptık, çünkü biliyorduk ki herkes İstanbul’dan kaçacak ve İstanbul bize kalacak :)

Sultanahmet’le Ahırkapı arası bir yerdeydik..
havaya şaştık kaldık, kasımın ortasında yirmili dereceler güzel oldu gerçekten..
Sultanahmet Köftecisi-sahisi, Ayasofya’nın ihtişamı, Pera Palas’ın lobisinde kahve keyfi, Pera Müzesi'ndeki Rus Ressamlar Sergisi, Şampiyon’nun midye dolması, Beyoğlu Hayal Kahvesi’ndeki Aylin Aslım konseri, Salacak Sahili’nden güneşin batışı-kasımda!, İsmet Baba’nın lüferi, Sarıyer Börekçisi-sahisi, Kilyos sahili, Rumeli Kavağı’ndaki balık keyfi, BKM’deki Mağara Adamı oyunu..

kısaca süperdi.. önceki İstanbul tatilimizi aratmadı..

zaman yetmiyor dostlar..

yaşamaya devam, yettiği kadar..

5 comments:

Asutay said...

Oyunumuz Mağara Adamı'nın tatilinizi şenlendirdiğine sevindik. Oyunla ilgili blogunuzda detaylı bir yazı yazmak ister misiniz? Olumlu eleştirileriniz olursa facebook sayfamızda paylaşmak isteriz. Size afiş ve fotoğraf da yollayabiliriz. İlgilenirseniz; ben Asutay Gönül 0536 579 83 89
ofis 0212 292 40 10
asutay@mpool.eu
Sevgiler.. http://www.facebook.com/caveman.com.tr
http://www.caveman.com.tr

Timur said...

Sevgili Asutay,
ilginden dolayı teşekkür ederim, ne yazık ki ben yaz denince yazamayanlardanım :)

oyunu herkese tavsiye ederim, özellikle de çiftlere.. tek kişilik bir oyun olduğundan başta kuşkularım vardı, ancak Şevket Çoruh'un performansı çok iyiydi..

Asutay said...

Tavsiye de olur! Yine bekleriz! Herkesi bekleriz! Hep birlikte birlikte:)))

Timur said...

yine geliriz.. Mağara Adamı 2'yi sabırsızlıkla bekliyoruz :)

artık "adamımmm.." diyen bir sevgilim var :)

Asutay said...

Mağarayı üzerine yaparsınız artık ;)
Sevgiler..